"Erdoğan, 'şekermiş' dedim, ama"

İlkay Özdemir, Dünya Sihirbazlık Oscar'ı olarak kabul edilen "Merlin Award 2011"i sihirbazlığının hakkıyla kazanan bir Türk kadını. Özdemir, her ne kadar bu ödülü almaktan büyük onur duysa da Türkiye'de yaşadıkları, onun sihirli ellerine sanki bir tür pranga vurmuş gibi. Usta sihirbaz İlkay Özdemir, ödülünü, Türkiye'de yaşadıklarını JÖNTÜRK'ten Sema Sezen'e anlattı:

Sihirbazların Oskarı’nı alan ilk Türk kadınısınız ve dünya çapında birçok ödülünüz var.  Bu başarılarınız neden Türkiye’de bilinmiyor?

Türkiye’de sanat yapmak ve sanatınızla tutunmak çok zor. Dramatik şarkılar, dramatik dizilerle yaşıyoruz. Beni yaptığım işle tanımalarını takdir etmelerini geçtim, sanki İnsanların mutlu olmaya tahammülleri yok. Diziler halkımızı uyuşturmuş, tiyatro sanatçısı, tiyatro oyunları kalmadı. Sihirbazlara ilgi olmamasının sebebi depresiflik olabilir.

 Yabancıların ilgisi nasıl?

2004 senesinde Sofya’da ödül aldığım gösteride çok ilgi vardı. Ödül aldıktan sonra yabancı insanlar beni tebrik edip kutlarken orada bulunan Türkler  tebrik bile etmediler. Geçenlerde kardeşimle bir cafede oturmuş sohpet ediyorduk. Yabancılar geldi ,aralarından biri beni tanıyordu ve bir gösteri yapmamı istediler. Ben de ufak bir şov yaptım. Çok hoşlarına gitti, sürekli teşekkür ediyorlardı. Bana bir şeyler ısmarlamaya çalışıyorlardı, siz bizi çok mutlu ettiniz biz de bir şeyler yapalım sizin için diyorlardı. Aynı mutluluğu halkımızda da görmek isterim.


 Amerika’da sizin hakkınızda Warner bros’un dağıtımını yapacağı  bir belgesel çekilecekmiş ,bu konuda yapımcılarla görüşmeler  ne aşamada?

Belgeselin tanıtımı için gösteri yapacaktım. İstanbul Kültür Müdürlüğü’nden bu konuda mekân ve sahne istedim. Cemal Reşit Rey salonunu verebiliriz dediler. Bütçe çıkardıktan sonra ihaleye sokacağız dediler. 2 ay boyunca bekledim ve Amerika’dan misafirler gelmek üzere idi. Onlar gelmeden 4 gün önce ihalenin onaylanmadığını ve salonu da ancak bana kiralayacaklarını söylediler.  Amerika’dan yapımcılar geldi ve bütün organizasyonu kendi imkânlarımla karşıladım. Bu konuda kırgınım çünkü bir Türk kızı ödüller kazanıyor ama hiç destek yok. Ayrıca Devlet sanatçısı olmak için hangi vasıflara sahip olmak gerektiğini hala kavrayabilmiş değilim. Yurt dışından bir sürü ödülüm var. Ülkemizi en iyi derecelerle temsil ediyorum ama devlet sanatçısı değilim. Merlin Award oskar ödülünü bana vermek  için 2 sene beni aradılar ama ben heveslenmedim bile çünkü nasılsa diğer ödüllerimin yanına koyacaktım ve sessizce onlarla birlikte duracaktı. Benim aldığım bu anlamlı ödüllerden yine kimsenin haberi olmayacak ve yine takdir edilmeyecektim.

Politikacılar sihirbaz gösterilerine ilgi gösterse acaba halkta sever mi?

Türkiye’de sanat ilerlemiyor. Sanatın ilerlemediği ülkede politika da ilerlemez teknoloji de ilerlemez.

Başbakan Tayyip Erdoğan’a da çok yakın gösteri yaptınız, Başbakanı nasıl anlatırsınız?

Başbakanı ilk gördüğümde içimden ne kadar şeker bir insanmış hemen çocuklaşabiliyor dedim. Ama başka yerlerde tepkilerini ve konuşmalarını gördüğümde ben o anlık şanslıymışım dedim.

[youtube]http://www.youtube.com/watch?v=Vpb2X2_04XQ[/youtube]


Türkiye’nin ilk kadın sihirbazı olarak ülkemizde yaşadığınız zorluklar var mı?

Sanatta kadın olarak ayrılmak en karşı çıktığım durum. Hatta kadınlığı ön plana çıkarmamak için yıllarca giyimime bile dikkat etmek durumunda kaldım. Zaten meslektaşlarımın birçoğu bu ödülleri “kadın” olduğum için aldığımı düşündüler. Oysaki ben yarışmalarda 40 yıldır bu işi yapan adamlarla birebir yarıştım. Başarı, şans eseri bir kere olur 10 yıl boyunca devam etmez. Önemli olan yaptığınız işte imza bırakmaktır. Ben o imzayı yıllardır atıyorum. Atmaya da devam edeceğim.

Başarınızın sebebini nelere bağlıyorsunuz?

Kendime ait bir tarzım var. İnsanlara meydan okur gibi gösteri yapmıyorum. Sahneye tamamen kendim olarak çıkıyorum. Enerjimi başkalarına aktarmayı seviyorum. Beni izleyen seyircide sihirim bitmiyor. Yaptığım her gösterinin içinde aslında bir felsefe var.  İnsanlar gösteriyi sadece ‘ ateşten kuş çıkardı’ ‘ölü kuşu diriltti’’ diye görmemeli, gösterinin temasını anlamalı.

Gösterilerinizden sonra halkımızla yaşadığınız ilginç deneyimleriniz var mı?

Çeşitli tekniklerle yaptığım gösteriler sonrası insanlar benim doğa üstü bir gücüm olduğunu düşünüyor.  Halbuki ben tamamen hile olduğunu anlatıyorum. Tv programlarında gördükleri gösterilerimden sonra insanlar beni arayıp çocuklarının içine giren cini çıkarmamı, kaybolan çocuklarının bulunmasını istiyorlar. Hatta Rusya’dan bir kız beni 2 ay boyunca ısrarla aradı, boyumu 10 cm kısaltır mısın diyor. Kimseye yalan umut vermek istemiyorum. Ben illüzyon sanatçısıyım ve sanatı sanat için yapma misyonum var. Eğer vicdanım olmasaydı kitleleri peşimden sürüklerdim ve çok para kazanırdım. İnsanlar doğaüstü olaylara kafayı takmış durumdalar. Bunu yapan çok illüzyonist var. Doğaüstü diye bir şey yok varsa olan, çıksın karşımıza ispatlasın! Böyle bir kişi varsa da bunu çıkar için değil şifa için kullanır. İllüzyon birikimi ve teknikleri ile gösteriler yapıp, bunların illüzyon olmadığını doğaüstü güçler olduğunu söyleyen kişilerden olmadım, olmayacağım.

Son olarak, gerçekten sihir gücünüz olsaydı ülkemiz için neler dilerdiniz ?

Doğaya saygısı olan, mutlu bir halk, şehitsiz, depremsiz, mutlu çocukların olduğu, hayvanları katletmeyen insanı insan olduğu için seven bir ülke, bir dünyaya çevirmek için elimden geleni yapardım. 

Comments

Popular posts from this blog

YAKITI BİTEN UÇAK NASIL SAVAŞTI?

Leyla Tekül musevi oldu!!!