Dev ihaleden kirli kokular yükseliyor



Ankara'ya yapılacak dünyanın en büyük sağlık kompleksinin üç ay önce gerçekleştirilen ihalesini Astaldi ve Türkerler İnşaat kazanmıştı. Yap-işlet-devret modelinin uygulanacağı kompleks 3 yıl içinde hazır olacak. Buraya kadar herşey normal. Ancak anlaşmanın detayları ve Türkerler İnşaat incelendiğinde ortaya kirli kokuların yükseldiği bir durum çıkıyor.

Öncelikle anlaşmadan biraz söz edelim. İhalede en az kira teklifini sunan Astaldi-Türkerler İnşaat ortaklığı devletten 25 yıl boyunca yıllık 319 milyon lira kira bedeli alacak. Kompleksin inşaatı 3 yıl sürecek ve gruba 2.4 milyar liraya mal olacak.

Burada bir terslik var gibi. 2.4 milyar liraya mal olacak bir kompleks için devletin kasasından toplam 8 milyar lira kira bedeli çıkacak. Ayrıca kompleksteki laboratuvarların işletme hakkı da 25 yıl boyunca grubun elinde olacak. Bitmedi... Komplekste çalışacak sağlık personelinin maaşları da Sağlık Bakanlığı tarafından ödenecek. Bitti mi sandınız? Bir de kompleksin inşa edileceği araziyi de devlet sağlayacak. Bu ne güzel anlaşmadır.

Türkerler İnşaat'a baktığımızda kirli kokunun kaynağına biraz daha yaklaşıyoruz. İş hayatına 15 metrekarelik bir tekstil dükkanda başlayan şirketin sahibi Kazım Türker, AKP'nin iktidara gelmesi ile birlikte büyüdükçe büyüdü. Hatta öyle ki "Dünyanın En Zenginleri" listesinde yer alan Rahmi Koç'u geride bırakan Kazım Türker, 2008 yılının gelir vergisi rekortmeni oldu. Türker tam 9.6 milyon lira vergi ödedi. Ne büyük bir başarı hikayesi değil mi?

"Her başarılı erkeğin ardında bir kadın yatar" sözünden yola çıkarak Kazım Türker'in başarısının sırrını araştırdığımızda karşımıza bir kadın çıkmadı. 2003 yılında yükselişe geçen Türkerler İnşaat'a "Yürü ya kulum" diyen kişinin Remzi Gür olduğunu öğrendik. Türker, Remzi Gür'e "Ağabey" diye hitap ettiğini her fırsatta dile getiriyor. Ayrıca ikilinin iş ortaklığı da bulunuyor.

Remzi Gür'ün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın en yakın dostu olduğunu, hatta Erdoğan'ın yaz tatillerini Gür'ün Ekinlik'teki yazlığında geçirdiğini hatırlatmamıza gerek yok sanırım. İkilinin medyaya sızan ses kayıtlarında Erdoğan'ın, kızı Sümeyye için Gür'den 20-25 bin talep ettiği ortaya çıkmıştı.

Bütün bu gelişmelerden sonra ihalenin garipliğini tartışmak zaman kaybından öteye gitmiyor. Bu arada Türk Tabipler Birliği'nin ihalenin iptali için dava açtığını da sözlerimize ekleyelim. Biz de bu davanın takipçisi olacağız.

Comments

Popular posts from this blog

YAKITI BİTEN UÇAK NASIL SAVAŞTI?

Leyla Tekül musevi oldu!!!