CEVŞEN KOLYE NASIL KIRILDI?


Adını ne koyarsanız koyun; rüya, uyku felci veya karabasan… Yayınladığımız gerçek olay anlatımından sonra anladık ki bu sıkıntıyı yaşayan çok sayıda insan var. Onlardan bir tanesi de sitemizin sıkı takipçilerinden Seren Hanım. Anlattıklarını neredeyse soluğumuzu tutarak okuduk diyebiliriz… İşte Seren Hanım’ın yaşadığı o korkunç olaylar:
Yıl 2001’di, Ankara’ya yeni taşınmıştık, güzel bir semtte bir sitede oturuyorduk. Taşınmamızdan 3-4 ay sonraydı, o dönem içime kapanmıştım. Ankara’da hiç arkadaşım, tanıdığım yoktu, sürekli odamda radyo dinliyordum. Sonra bir işe başladım, çevre edinmeye başlamıştım. İzinli olduğum bir perşembe günüydü, tüm gün annemle alışveriş yaptım, gezdim. Akşam eve geldik, yemek yedik, ben yine odama geçtim. 1 saat radyo dinledim sonra uykum geldi ve yattım.

Gece saat 2 gibi kulağımda bir çınlamayla bir anda uyandım. Bu çınlamadan yaklaşık 10-15 saniye sonra üzerimde bir anda bir ağırlık hissettim, sanki 100-150 kg biri üstüme yatmıştı. Kesinlikle kıpırdayamıyordum, bağırmak istedim ama sesim kesinlikle çıkmıyordu. Salonda babamın seyrettiği televizyonun sesini duyuyordum ama ben kendi sesimi babama duyuramıyordum. Gözlerimi açtığımda üstümde bir karanlık beden gördüm. Kocaman bir bedendi, ağzımı kapatan eli bir anda çekti; “Sakın ses çıkartma yoksa seni öldürürüm” dedi. Korkudan öylece kaldım, o an avucunun ortasında kocaman bir delik gördüm. Sonra yeniden bağırabilirim diye o delik avucuyla yeniden ağzımı kapattı. “Şimdi uslu kız ol bakalım, istediğimi yaparsan sana asla zarar vermem” dedi. Korkudan ne yapacağımı bilemiyordum, sonra biranda dua okumaya karar verdim. Ama sanki aklımı okuyordu aynı anda “hişttttt uslu kız ol dedim sana… Sakın bana dua okuma” dedi. Korkum iyice artmıştı. “Sadece yanında yatacağım uslu ol şimdi bakalım” dedi... Yatakta beni iyice duvara doğru sıkıştırdı, ağzımı açtı ama yine aynı şeyi söyledi: “Ses çıkarırsan seni öldürürüm...” Hareket edememem için kollarıyla sıkıca sarıldı, yaklaşık 1 saat sonra “hadi bakalım benden bu kadar” diyerek geldiği gibi gitti...

Ben hemen babamın yanına gittim, rengim bembeyaz olmuştu, anlattım inanmadı, kızım kabus görmüşsün 1 bardak su iç yat dedi... Yaklaşık 15-16 gün bir daha hiç yaşamadım. Ama sonra yine aynı şekilde aynı kulak çınlaması ve aynı karanlık yine yanımdaydı... Dua okumaya çalıştıkça iyi ezbere bildiğim dua karışıyor, duayı tamamlayamıyordum. Her seferinde bana; “deneme o lanet duayı okumayı, bak geberteceğim seni” diyordu. Yine yanımda yatıp bir süre sonra kendiliğinden kalkıp gidiyordu. Böyle 2-3 defa geldikten sonra olayı anlattığım bir arkadaşım bana camdan bir cevşen kolye hediye etti. Daha biz adının karabasan olduğunu bile bilmiyorduk...

Aradan 1 ay geçti, hiç gelmedi. Yaşasın işe yaradı kurtuldum derken yine o çınlama ve yine o... Bir anda boynumdaki cevşeni gördü, o ortası delik avucuyla kolyeyi çekip koparttı, çevşeni avucuyla kırdı... Cam parçası göğsümü kesti.. “Bir daha sakın takmayacaksın” diyordu, o gece yanımda yatmadı, cevşeni kırıp gitti. Bense inatla 2. hatta 3. cevşeni aldım, her geldiğinde cevşeni kırıyordu, dua okuyamıyordum, ezbere bildiğim her duayı okumaya başladığım an karıştırıyordu...

Bir gün Ankara dışından bir misafirim geldi, okuldan en yakın arkadaşımdı, konuyu ona da anlattım. Ankara’da bir hoca olduğunu söyledi, “yarın ona gidelim bakalım ne diyecek” dedi. Ertesi gün kalkıp gittik, kadın ben kapıdan girer girmez; “sana sürekli karabasan geliyor hatta şuan içinde sol tarafta sarı çengelli iğnede takılı çamaşırına tutturduğun cevşen var, önce kolye olarak takmışsın ama o karabasan kırdığı için çengelli iğneye dönmüşsün” dedi. O an, onun karabasan olduğunu öğrendim kadına sordum benim yaşadıklarım gerçekti, kadın karabasanı aynı şekilde tarif ediyordu. Çaresi nedir dediğimde; “O çınlamayı duyduğun an, hemen müzik aç ve anında dua okumaya başla, müzik ve duayla asla sana yaklaşamaz” dedi.

Dediklerini yaptım, artık her gece radyo açık yatıyordum, kulağımda o çınlamayı duyduğum an dua okumaya başlıyordum, o da bana yaklaşamıyordu. Sadece “Bunu sana soracağım” diye sesini duyuyordum. Yaklaşık 3 yıl o evde oturduk sonra ailem taşınma kararı aldı. O günden sonra da bir daha asla karabasan gelmedi, belki de sorun evdeydi çünkü sadece o evde yaşadığımda oldu...

Comments

Popular posts from this blog

YAKITI BİTEN UÇAK NASIL SAVAŞTI?

Leyla Tekül musevi oldu!!!