Mezarlıkta tuhaf gece!

Bazı olaylar vardır hayalle gerçek arasında. Kimini bizzat yaşamış, kimini çevremizden duymuşuzdur. Hayal mi gerçek mi olduğuna bir türlü karar veremeyiz. İşte onlardan biri; bir mühendisin başından geçen ilginç bir öykü…



Bir mühendis olan Necdet Durmaz, kendi otomobiliyle yolculuğa çıkmıştı. Çalışmakta olduğu firma tarafından görevlendirilmiş ve İstanbul'dan Malatya'ya gidiyordu. Bu ildeki bir arızayı acilen gidermesi gerekiyordu.

Ancak yol üzerindeki Kırşehir'in Derebayır mevkiini geçerken otomobili bozuldu. Hemen köylülerden yardım istedi. Akşam vakti olduğu için kimse bir şey yapamıyordu. Necdet Durmaz, mecburen geceyi orada geçirecek, sabah olunca da yakındaki bir kasabaya otomobil çekilecekti.

Hemen kendisine köy misafirhanesinde bir oda verildi. Necdet Durmaz burada bir süre dinlendikten sonra muhtarın yanına gitti. Muhtar, davetsiz misafirini en iyi şekilde ağırlamak için çabalıyor, otomobilini de merak etmemesi, sorunu çözeceklerini söylüyordu. Muhtar, Necdet Durmaz'ı o gece köy meydanında düzenlenecek düğüne davet etti.

Necdet Durmaz köy muhtarıyla birlikte köy meydanına geldiğinde bütün kalabalık oraya toplanmış eğleniyordu. Davullar, zurnalar çalınıyor, köy halkı halay çekiyordu. Bir süre sonra Necdet Durmaz, gürültüden uzaklaşmak için kalabalığın arka tarafına yürüdü. Ağaçların başladığı yerde tek başına duran çok güzel bir kız gördü. Yanına yaklaştı ve onunla tanıştı. Bu genç kız, köyde öğretmen olarak çalışıyordu, İstanbul'dan gelmişti.

Birlikte koruluğun içine yürüdüler. Hava oldukça serin olduğu için Necdet Durmaz, genç kıza ceketini verdi. Koruluğun bittiği yerde tepe başlıyordu. Genç kız daha fazla eşlik etmemesini, evinin o tepenin ardında olduğunu söyledi. Orada ayrıldılar.

Necdet Durmaz, ne o gece, ne de ertesi sabah genç kızı aklından çıkaramadı. Onu tekrar görmek istiyordu. Köy muhtarına gidip durumu anlattı, genç kız hakkında bir şeyler öğrenmek istiyordu. Ancak o bunları anlatırken, köy muhtarı şaşkınlık içinde onu dinliyordu. Çünkü bahsettiği öğretmen geçen kış evinde çıkan yangında ölmüştü.

Köy muhtarı, mühendis Necdet Durmaz'ı ikna edemedi. Birlikte tepenin ardına, yıkıntıları hala duran o eve gittiler. Necdet Durmaz'ın bunu anlayabilmesi olanaksızdı. Verdiği tüm bilgiler doğruydu, ancak ona bu genç kızın artık yaşamadığı söyleniyordu.

Muhtar sonunda dayanamayarak Necdet Durmaz'ı genç kızın mezarına götürdü. Köy mezarlığına girdiklerinde onları bir sürpriz bekliyordu. Uzakta duran bir mezar taşının üstünde Necdet Durmaz'ın ceketi asılı duruyordu.