TÜM MÜRETTEBATI KAYBOLAN GEMİ!


Dünya üstünde gizemi çözülemeyen, sır perdesi aralanamayan birçok olay var. En ilginç olaylardan biri ise yaklaşık 140 yıl önce Atlantik Okyanusu'nda meydana geldi. Mary Celeste adlı gemi, ilginç bir şekilde terk edilmiş olarak bulundu. Gemideki tüm yük ve eşyalar yerinde dururken mürettebattan hiçbir ize rastlanamadı. Sanki herkes buhar olup uçmuştu. Gemi mürettebatı yaratıklar tarafından kaçırılmış olabilir miydi?



4 Aralık 1872' de Kaptan David Dead Morehouse komutasındaki Dei Gratai adlı ingiliz gemisi New York ile Cebelitarık Boğazı arasında seyrederken, tuhaf ve başıboş bir şekilde hareket eden bir gemi gördüler.

Gemiye yanaştılar, seslendiler kimse cevap vermedi. Kaptan adamlarına sandalları indirip, ne olduğuna bakmalarını emretti. Adamlar gemiye çıktılar, görünüşe göre gemide kimse yoktu. Kamaradaki altı pencere tahtalarla kapatılmıştı, elbiseler kuruydu ve jiletler paslanmamıştı. Belli ki gemi su almamıştı.

Bir dikiş makinesi yağı kutusu ise dikey olarak duruyordu, bu da gösteriyor ki, gemi dalgalarla sarsılmamıştı. Gemide yeterli yiyecek ve su vardı, bir kamaradaki masada, 'sevgili eşim Fanny... " diye başlayan bir mektup kağıdı duruyordu.

Saat bozulmuş, pusula kırılmıştı, cankurtaran sandalları yoktu. Yerde bir kadın elbisesi ve bir çocuk oyuncağı vardı. Sanki herkes çok aceleyle gemiyi terk etmiş gibiydi. Ayrıca esrarengiz kan lekeleri vardı, en tuhafı da kaptanın yatağının altına kanlı bir kılıç gizlenmişti.

Geminin adı Mary Celeste idi. Seyir defteri hariç tüm belgeler, konşimento kayıptı. En son 24 Kasım'da tutulan gemi seyir defterinde, enlem, boylamlarla, Kaptan'ın Benjamin Briggs olduğu ve gemide eşi ve bebekleri ile ayrıca yedi kişilik bir mürettebatın olduğu yazılıydı.

Seyir defterindeki en son enlem ve boylamlar Azor Adaları'nın 160 kilometre batısını işaret ediyordu.  Gemi terk edilişinden bulunuşuna kadar geçen 10 günlük süre içinde Atlantik Okyanusu'nda başıboş sürüklenmişti.

Mary Celeste'nin ilginç bir hikayesi vardı. 1861 yılında inşa edildiğinde geminin ismi Amazon'du. Geminin uğursuz olduğu düşünülüyordu. Daha ilk seferinde kaptan ölmüştü ve Manş Denizi'nde başka bir gemiyle çarpışmıştı.

Bir süre sorunsuz seferler yapan gemi, 1867 yılında fırtınaya yakalanıp karaya sürüklenmişti. Kurtarılan gemi, iki yıl sonra Amerikalılar tarafından satın alınmış ve ismi de Mary Celeste olarak değiştirilmişti.

Mary Celeste, en son 5 Kasım 1872'de Kaptan Benjamin Briggs'in yönetiminde kargosunda endüstriyel alkol olduğu halde New York'tan İtalya'ya doğru yola çıkmıştı. Gemide kaptanın eşi ve 2 yaşındaki çocuğu dahil 10 kişi vardı. Mary Celeste'nin mürettebatı hiçbir zaman bulunamadı. Sanki buhar olup uçtular.

Bir teoriye göre, Kaptan Bringgs, daha önce alkol gibi hiç böyle tehlikeli bir yük taşımamıştı ve tedirgindi. Okyanusun ortasında bazı varillerde sızıntı oldu. Ambara inen kaptan alkol kokusu alınca geminin infilak edeceğini sanarak herkesin sandallara binmesi emrini verdi. Ancak telaştan sandalları gemiye iyi bağlayamadı ve gemiden uzaklaştılar. Böylece ya battılar ya da açlık ve susuzluktan öldüler.

Bir başka teoriye göreyse mürettebattan bazıları ambara inip alkolü içmek istemiş, buna karşı çıkan kaptanı da öldürüp denize atmışlar, daha sonra da sandala binerek kaçmışlardı.

Mary Celeste'yle ilgili teoriler bunlarla sınırlı kalmadı.  Gemi mürettebatının buğdayda oluşan bir mantardan zehirlenmiş olabileceği ve zehirin etkisiyle hayal görerek gemiden atlamış olabilecekleri öne sürüldü.

Bir diğer teoriye göreyse, denize düşen birini kurtarmak için mürettebat arkaya arkaya atlamıştı. Ya da salgın hastalıktan ölmüşlerdi.

Peki, bu teorilere göre o zaman cesetlere ne olmuştu. Ölü ya da diri Mary Celeste'den hiç kimse bulunamadı. Bu nedenle Mary Celeste'nin mürettebatının hayalet yaratıklar veya uzaylılar tarafından kaçırılmış olabileceği bile öne sürüldü.

Mary Celeste olayı hala dünyanın en ilginç olaylarında biri olarak kabul ediliyor. Onlarca varsayıma rağmen, aradan geçen 140 yılda gemideki 10 kişinin nasıl hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolduğu esrarını korumaya devam ediyor.

Comments

Popular posts from this blog

YAKITI BİTEN UÇAK NASIL SAVAŞTI?

Leyla Tekül musevi oldu!!!