NASA BU GÖRÜNTÜLERİ NEDEN SİLDİ?


Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Araştırmaları Merkezi'nin (NASA), ayda çekilen bazı görüntüleri sansürlediği ortaya çıktı. NASA'nın sansürlediği görüntülerin dünya dışı yaratıklara ait bir uzay üssüne ait olduğu iddia ediliyor:


NASA uyduları geçen sene Aydan onbinlerce görüntü alıyor. Bunlar tasnif edildiğinde, ayın bir bölümünde bir uzay üssünü andıran görüntülere rastlanıyor.

Dünyadan ABD dahil kimsenin ayda böyle bir üssü olmadığından hareket eden NASA, uzun tartışmalar sonucunda görüntüleri “fotoşoplayıp” servis etmeye karar veriyor.

Fakaaat, nasıl oluyorsa NASA’dan o uzay üssüne ait birkaç görüntü dışarı sızdırılıyor.

Sonuçta, NASA “resimüstü” yakalanırken, bu görüntülerin uzaylılara ait bir üs olduğuna ilişkin tartışmalar da ayyuka çıkıyor.

Evet ESRARENGİZYA farkıyla işte o görüntüler:



Comments

  1. arkadaşlar bu gerçekten ilginç bişi herkesin buna bakmasını ve araştırmasını tavsiye ederim

    ReplyDelete
  2. Aydaki uzaylı üssü ya da üsleri konusunda ilk teyid bilgisi, aya insanoğlunun ilk kez gittiği Apollo 8 uçuşunda gelmişti (21-28 aralık 1968). Bu aya ilk kez gidilen -iniş yapılmadan- Apollo seferiydi. İnsanlık ilk kez ayın yakınına ulaşmış ve ayın yörüngesinde, yani etrafında 10 defa dönüldükten sonra dünyaya dönülmüştür. Doğal olarak insan gözüyle ilk defa ayın karanlık yüzü görülmüştür. (Ayın karanlık yüzü aslında yanlış bir tabir. Ayın dünya tarafından görülmeyen - ayın yörüngesel hareketi nedeniyle-yüzüdür. Bu yüzünde de dünyadan görülen yüzde olduğu gibi gece-gündüz geçişleri olmakta, yani karanlık değildir.) Apollo 8 bu anlamda en az ilk inişin yapıldığı Apollo 11 seferi kadar önemlidir. 3 astronot aya yaklaşık 120 km mesafeden yörünge geçişi yapmıştır ve bunu 10 kere tekrarlamışlardır. Bu geçişlerde ileriki Apollo seferleri için iniş bölgeleri tespit edilmiştir. Tabi ki hesaba katılmayan başka şeyler de tespit edildi.

    Apollo 8 mürettebatı olan komutan Frank Borman, komuta modülü pilotu James Lovell (Apollo 13'de kaza yaşayan geminin komutanı) ve ay modülü pilotu William Anders, ayın diğer yüzünde çıplak gözle gördüklerini kriptolu mesajlarla Houston'a ilettiler. Mesajlar şifreliydi ve zaten astronotlar uçuştan önce Cia, Pentagon ve Nasa istihbarat üst yetkilileri tarafından bilgilendirilip, şifreleme konusunda eğitim almışlardı. Gönderilecek mesajlar Houston'daki komuta merkezinde çalışan mühendisler tarafından sadece rutin uçuş bilgileri olarak algılanacak, yalnızca komuta merkezi koordinatörü Gene Kranz, Nasa direktörü Thomas Paine ve Nasa ile Pentagon arasındaki irtibatı sağlayan üst düzeyli bir asker olan tuğamiral Fred C. Whitman tarafından deşifre edilecekti. Apollo 8 mürettebatının ayın diğer yüzünde karşılaştığı "şeyler" ile ilgili şaşkınlığı bilemeyiz (Zaten bu konuda da, renk vermemeleri için kesin emir almışlardı.) Gördükleri nesneler hakkında bilgileri söz konusu şifrelerle-rutin bilgiler içine yerleştirerek-Houston'a ilettiler. Gene Kranz'ın ay dönüşleri sırasında -doğaldır ki şifrelerin gönderilmesi sonrası- Nasa direktörü ile uzun toplantılara girmesi komuta merkezi tarafından çok dikkat çekmese de, uçuşun en kritik olduğu bu yörünge dönüşlerinde üst düzey direktörlerin uzun toplantılarda olması garipti.

    Deşifre edilen bilgiler amiral Whitman tarafından önce Pentagon'a iletildi sonra da konu hakkında bilgi bekleyen Beyaz Saray'a yine şifreli olarak bildirildi. Ama asıl rapor Apollo 8'de bulunan Borman tarafından daha uçuş devam ederken kaleme alındı ve diğer iki astronot tarafından da imzalanarak kilitli bir kapsülün içine konuldu. Dünyaya iniş yapıldığında bizzat başkan Lyndon Johnson tarafından balık adam olarak gönderilen binbaşı rütbesindeki bir deniz piyadesi tarafından alınıp başkana iletildi. Normalde standart bir balık adam görevi olan denize iniş yapan modülü karşılama görevinin, özel yetkili bir deniz subayına verilmesi yine o günlerde çok dikkat çekmemiş, aya ilk giden ekip için başkanın özel karşılaması olarak düşünülmüştü. Oysa çok önemli bir emanet taşıyordu astronotlar. Başkana ulaştırılan kapsülün içinde sadece Borman'ın yazılı raporu değil, bizzat ekip tarafından çekilmiş fotoğraf ve kamera görüntülerine ait filmler de vardı.

    Konu hakkında çok spekülasyon yapılsa da, ayın diğer yüzünde dev iş makineleri, piramitler, uçuş pistleri, kubbeler vs. görüldüğü gibi sayısız iddia konunun gizemli yönü daha da büyüttü. Şu bir gerçek ki, bu 3 astronot (ve daha sonraki Apollo uçuşlarındaki diğer astronotlar) inanılmaz birşey ya da birşeyler gördüler. Ve bu konuda asla konuşmamak için yemin etmişlerdi zaten. Dünya üzerindeki siyasi, toplumsal, inançsal sistemlerin yıkılmasını önlemek için suskunluk yemini ettiler. Bu bilgi Nasa'da, Pentagon'da, Beyaz Saray'da ve bazı büyük ülkelerin (Rusya Kremlin'de, Çin, İngiliz, Fransız istihbaratlarının) gizli arşivlerinde tutulmakta. Ve daha çok uzun yıllar tutulacağa benzemekte.

    -Alıntı-

    ReplyDelete

Post a Comment

Popular posts from this blog

YAKITI BİTEN UÇAK NASIL SAVAŞTI?

Leyla Tekül musevi oldu!!!