Amerikan basınına konuşan subayımız!!!


Kuzey Irak'ta Amerikan askerlerince gözaltına alınan Türk askerlerinin neler yaşadıklarını içlerinden birisinin ABD basınına anlattıklarıyla öğrendik. Kendisini Yüzbaşı Aydın olarak tanıtan bir Türk özel timi mensubu Chicago Tribune gazetesinin Kuzey Irak’taki muhabirlerinin sorularını yanıtlayarak yaşananları Amerikan medyasına anlatınca bizler de ayrıntıları öğrenme olanağı bulduk. Peki bizim subaylarımız neden bizim basınımıza konuşmadılar da ABD basınını tercih ettiler?

38 yaşındaki Yüzbaşı'nın Amerikalı muhabirlere anlattıkları şöyle: ''Cuma günü saat 14.00’te ilk kez Amerikan askerlerini karakolun demir kapısına vururken görünce şaşkına döndüm.''

‘’Binanın önünden bağırış-çağırış ve silah sesleri geldi. İngilizce bağırışları duyunca, Amerikalıların başına birşey geldi ve yardım istemek için buradalar diye düşündüm’’ diyen Yüzbaşı Aydın, hemen girişe koştuğunu ve o anda Amerikalıların kilitleri kırarak içeri girdiklerini anlattı.

Chicago Tribune'un yanı sıra San Jose Mercury News gazetesinde de çıkan habere göre, Türk subayı, ‘’İngilizce (Biz Türk askeriyiz, silahsızız) dediği anda başının üzerinden bir merminin geçtiğini belirtti. Yüzbaşı Aydın, kendisinin ve diğer Türk askerlerinin zorla yere yatırılarak, plastik kelepçelerle kelepçelendiklerini kaydetti.

Kafalarına plastik torba geçirildiğini ve sokakta itilerek, askeri kamyonlara bindirildiklerini anlatan Yüzbaşı Aydın, kelepçelerin çok sıkı olduğunu, bileklerinden birinin kesildiğini ve araçta konuşmaya kalkışanların tokatlandığını söyledi.

Habere göre, Yüzbaşı Aydın, ‘’Sürekli bu bir yanlış anlama, yanlış hedefe saldırdılar, Baas Partisi ya da İslamcı militanları yakaladıklarını düşünüyor olmalılar diye kendime tekrar edip durdum’’ diye konuştu.

Kerkük’te sorgulandıktan sonra Cumartesi günü helikopterle Bağdat’ta bir cezaevine götürüldüklerini anlatan Yüzbaşı Aydın, ‘’Pazar’a kadar savaş esiri muamelesi gördük. Sonra bizi serbest bırakmaya karar verdiler, bize sigara, su ve yiyecek verdiler. Olanlardan dolayı üzgün olduklarını söylediler, ama bileğimdeki kesikler bana hiç de öyle olmadıklarını anımsatıyor’’ diye konuştu.

Türk subayının anlattıkları böyle ve bunu Amerikan medyasından öğreniyoruz. Ancak bundan sonra akıllara birçok soru geliyor.

Peki bizim güzide basınımızın gözaltına alınan askerlerle konuşma olanağı yok muydu? Türk askerlerinin neler hissettiklerini, yaşananları, İngilizce yayınlanan haberleri Türkçe'ye çevirmeden ilk ağızdan öğrenme şansımız yok mu? Veya tekrar görev yerlerine dönen bu askerlerle görüşme için bir girişimde bulunuldu mu?

Amerikalı muhabirler, Türk askerleri salıverildikten hemen sonra Pazartesi günü gidip haberlerini yapıyorlar.
Neden gazetecilikte de Amerikalılara bağımlı kalmak zorundayız?

Yaşananlardan sonra ABD'nin arka bahçesinde Türk askerlerini bundan sonra görmek istemediği ve bunun mesajını verdiği yorumları yapılırken, güzide Türk basınının da her ne kadar bölge tehlikeli de olsa Kuzey Irak'a daha fazla bir önem vermesi gerektiği görülüyor.

Ayrıca unutulmamalı ki, bölgede kalmaya kararlı görünen Türk askerleri de etkin Türk medyasını orada görmekten güç alacaktır.

Comments

Popular posts from this blog

YAKITI BİTEN UÇAK NASIL SAVAŞTI?

Leyla Tekül musevi oldu!!!